uzman@psikologeda.com
Telefon/Whatsapp: 0539 299 60 10

Romantik Manipülasyon: Sevgiden Kontrole Giden Yol

Romantik ilişkilerde manipülasyon, partnerlerden birinin kendi çıkarları doğrultusunda partnerinin duygu, düşünce ya da davranışlarını kontrol altına almasıdır. Manipülasyon yapan partner, karşı tarafın zayıf yönlerini kullanarak kendi amacına ulaşmaya çalışır. Açık iletişim ve empati yerine amacına ulaşmak için dolaylı yollarla partnerini suçluluk, korku veya minnet gibi duygular hissettirerek etkiler. Bu tür manipülasyonlar, uzun vadede partnerin özgüvenini zedeler ve ilişkide ciddi sorunlara yol açabilir. Manipülasyon içeren bazı cümleler şunlardır;

“Sen yanlış hatırlıyorsun.”

“Senin için neler yaptım, sen benim için bunu bile yapamıyorsun!”

“Fazla alıngansın”

“Üzülmek için fazla abartmıyor musun?”

“Şu anki duyguların ve tepkilerin gereksiz.”

Devamını Oku... 'Romantik Manipülasyon: Sevgiden Kontrole Giden Yol'

“Kaygı”dan Özgürlüğe: İçsel Huzura Yolculuk

Evrimsel olarak, kaygı bizi tehlikelere karşı korumak amacıyla gelişmiştir. Atalarımız, hayatta kalmak için çevredeki tehlikeleri önceden sezmek zorundaydı. Bu nedenle, belirsizliğe karşı tetikte olma hali evrimsel bir avantaj sağladı. Modern dünyada da kaygı, belirli düzeye kadar bizi hayatta tutan işlevselliği olan duygumuzdur. Fakat bazen gerçek bir tehdit olmadığında dahi kaygımız tetiklenebilir, bizi olası tehlikelere karşı koruyan duygumuz olan kaygı işlevsiz hale gelebilir. Bu nedenle kaygı ikiye ayrılır;

İşlevsel kaygı: Kişiyi motive eder, dikkatini toplamasına yardımcı olur ve olası risklere karşı hazırlıklı olmasını sağlar.

İşlevsiz kaygı: Günlük hayatı olumsuz etkiler, kişinin işlevselliğini düşürür ve onu sosyal veya mesleki fırsatlardan uzaklaştırır. İşlevsel kaygı, kişinin hedeflerine ulaşmasına ve kendini korumasına yardımcı olurken, işlevsiz kaygı, günlük yaşam kalitesini düşürür ve sorun yaratır.

Devamını Oku... '“Kaygı”dan Özgürlüğe: İçsel Huzura Yolculuk'

Hayır Diyebilme Sanatı: Kendini Korumanın Yolu

Hayatın boyunca kimseyi kırmak istemedin, hayır diyemedin. Senden bir şey istenildiğinde yapmak zorunda hissettin. Yapamadığında mahcup hissettin. Kendi işin vardı belki o gün. Ertelediğin bir proje, çocuklarına ya da kendine ayırmak istediğin bir vakit. Pat diye telefon çaldı, arayan arkadaşın. Telaşlı bir sesi de var üstelik. Çok canım sıkkın buluşalım seninle konuşmaya ihtiyacım var, diyor. Kıramadın, hayır diyemedin. Evet dediğinde çok rahatsız hissediyorsun. İzinli günümdü bugün kendime kahve yapıp evimde dinlenecektim ben, diye geçiriyorsun içinden. İstemeyerek de olsa evden çıkıyorsun.

Başka bir gün dışarıda bir planın var, bir süredir ertelediğin işleri yapmaya karar vermişsin. Ah, çaldı yine telefonun. Ekranda beliren ismi gördün, bu telefonu hep açtın. Çünkü o senin yakın arkadaşın. Bugüne kadar müsait bile olmasan bir şekilde o telefonu açmışsındır. Heyecanlı bir sesle mezuniyetim çok yaklaştı kıyafet bakmam lazım bugün benimle gelir misin, diye soruyor. “Nerden çıktı şimdi bu? Bugün mü söylenir” diyemedin tabii. Birazcık kem küm ettikten sonra “Tabii ki seninle gelebilirim” cevabını veriyorsun.

Devamını Oku... 'Hayır Diyebilme Sanatı: Kendini Korumanın Yolu'

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız